Kitap yedi öyküden oluşuyor. Yedi öykü de cezaevi öyküsüdür. Kitabın ana teması yarı kalmış aşklar ve cezaevinde olan insanların içinde bulunduğu psikoloji ve ardından bıraktıkları acı yaşam gerçekleridir. Öyküler gerçek yaşamdan alınarak kaleme alınmış ve okuyucuyla paylaşılmıştır. Her bir öykü acı bir gerçeği dillendirmekte. Yazar, kolay kolay dile getirilmeyen konuları dillendirmiş ve okuyucuya sunmuştur. Örneğin, lise yıllarında bir kıza aşık iken bir komplo sunucu yakalanan, gözaltında suçlamaları kabul edilmesi için tecavüze uğrayan, bunun sonucunda ona dayatılan her şeyi kabul eden, hiçbir şeyden haberi olmadığı halde müebbet hapis cezası alan, on dokuz yıl cezaevinde kalan, on dokuz yıl boyunda kendini “kirli” gören ve sessizliğe bürünen, bunun sonucunda ağır bir travma yaşayan ve on dokuz yıl boyunca başına gelenleri kimseyle paylaşmayan, on dokuz yıl sonra eski sevgilisinin oğlu yakalanıp onun yanına gelmesiyle beraber bir daha irkilen, eski sevgilisiyle yüzleşmemek için daha önce defalarca denediği gibi tekrar intihar etmeye karar veren, bunu başarmayınca ziyaret gününde eski sevgilisinin kocasının on dokuz yıl önce ona siyasi bir dergi veren ve onun yakalanmasına sebep olan kişi olduğunu gören Siyabend’in öyküsü gibi. Bu öykülerde acıların acısını, yarım kalan aşkları, tüm acılara karşı direnen ruhları, gerçek yoldaşlığı ve ihaneti göreceksiniz…
Kitap yedi öyküden oluşuyor. Yedi öykü de cezaevi öyküsüdür. Kitabın ana teması yarı kalmış aşklar ve cezaevinde olan insanların içinde bulunduğu psikoloji ve ardından bıraktıkları acı yaşam gerçekleridir. Öyküler gerçek yaşamdan alınarak kaleme alınmış ve okuyucuyla paylaşılmıştır. Her bir öykü acı bir gerçeği dillendirmekte. Yazar, kolay kolay dile getirilmeyen konuları dillendirmiş ve okuyucuya sunmuştur. Örneğin, lise yıllarında bir kıza aşık iken bir komplo sunucu yakalanan, gözaltında suçlamaları kabul edilmesi için tecavüze uğrayan, bunun sonucunda ona dayatılan her şeyi kabul eden, hiçbir şeyden haberi olmadığı halde müebbet hapis cezası alan, on dokuz yıl cezaevinde kalan, on dokuz yıl boyunda kendini “kirli” gören ve sessizliğe bürünen, bunun sonucunda ağır bir travma yaşayan ve on dokuz yıl boyunca başına gelenleri kimseyle paylaşmayan, on dokuz yıl sonra eski sevgilisinin oğlu yakalanıp onun yanına gelmesiyle beraber bir daha irkilen, eski sevgilisiyle yüzleşmemek için daha önce defalarca denediği gibi tekrar intihar etmeye karar veren, bunu başarmayınca ziyaret gününde eski sevgilisinin kocasının on dokuz yıl önce ona siyasi bir dergi veren ve onun yakalanmasına sebep olan kişi olduğunu gören Siyabend’in öyküsü gibi. Bu öykülerde acıların acısını, yarım kalan aşkları, tüm acılara karşı direnen ruhları, gerçek yoldaşlığı ve ihaneti göreceksiniz…