Molla Bateyî ‘nin Mevlid-i Nebî’sî, İslam âleminin Mvlid geleneğine uygun yazılmış özgün bir Kürtçe eserdir. Yaklaşık olarak 550 ila 570 beyit arsında değşen nüshaları varır. Bu çalışmanın konusus olan mevlit nüshası ise 557 beyitten oluşur. Eser aruzun “failatun failatun failun” vezniyle ve ahenkli bir üslupla yazılmış bir mesnevi örneğidir. Eserde klasik divan edebiyatının temel söz sanatları olan teşbih, teşbih-I beliğ, istiare, tenasüp, telmih, tekrir, intak, tezat, istifham gibi belagat öğeleri ile karşılaşılır (İlhan:2013). Metinde bol miktarda redif unsuru bulunmakta olup kafiyeler ise zengin, tam ve yarım şeklinde görülür. Molla Hüseyin-I Bateyî Mevlidi’nin dili avamın anlayacağı kadar anlaşılır olmakla beraber, edebî zevk açısından da estetik doygunluğa sahip bir hususiyet göstermektedir. Klasik doğu edebiyatının yetkin bir örneği olarak sadece Kürtçe söz varlığı görülmeyip eserde ayrıca ortak mazmunlarla beraber Arapça, Farsça, ve Türkçe sözvarlığına da rastlanır.
Molla Bateyî ‘nin Mevlid-i Nebî’sî, İslam âleminin Mvlid geleneğine uygun yazılmış özgün bir Kürtçe eserdir. Yaklaşık olarak 550 ila 570 beyit arsında değşen nüshaları varır. Bu çalışmanın konusus olan mevlit nüshası ise 557 beyitten oluşur. Eser aruzun “failatun failatun failun” vezniyle ve ahenkli bir üslupla yazılmış bir mesnevi örneğidir. Eserde klasik divan edebiyatının temel söz sanatları olan teşbih, teşbih-I beliğ, istiare, tenasüp, telmih, tekrir, intak, tezat, istifham gibi belagat öğeleri ile karşılaşılır (İlhan:2013). Metinde bol miktarda redif unsuru bulunmakta olup kafiyeler ise zengin, tam ve yarım şeklinde görülür. Molla Hüseyin-I Bateyî Mevlidi’nin dili avamın anlayacağı kadar anlaşılır olmakla beraber, edebî zevk açısından da estetik doygunluğa sahip bir hususiyet göstermektedir. Klasik doğu edebiyatının yetkin bir örneği olarak sadece Kürtçe söz varlığı görülmeyip eserde ayrıca ortak mazmunlarla beraber Arapça, Farsça, ve Türkçe sözvarlığına da rastlanır.